SosyalisTLER VE KÜRT SEÇMENLER, ana muhalefete belediye kazandırmak için mi var?
● Yazılar
●  11 ocak 2024

Tahmin edersiniz ki, seçimler yaklaştığı gibi "oy bölüyorsunuz" zırvalarının sesi kademe kademe artmaya başladı. Bunun yaşanacağı zaten Çarşamba'dan belliydi.

Her seçim böyleydi ve Türkiye'deki bu hakim siyaset anlayışı devam ettiği sürece her seçim döneminde de bu zırvalıklar maalesef duyulmaya devam edecek.

Artık öyle bir hava var ki, sanki sosyalistler veya Kürtler siyaset yapmak için değil de ana muhalefete/CHP'ye Belediye kazandırmak için siyaset arenasında varlığını sürdürüyorlar. Tabi bu anlayışın toplumun gözle görülür bir kısmında karşılık bulduğunu da söylemekte fayda var.

Ancak bu alışılmış sendromun hala dilden düşmemesinin ve işlev görmesinin sebeplerinden biri sosyalistlerin ve Kürtlerin bu baskıya sessiz kalmaları, zaman zaman da boyun eğmeleridir.

Bir diğer sebebi de bu konuda bazen kendini açıklayamamaları ve yurttaşı ikna etmekte başarılı olamamalarıdır.

Bundan sonra yapılması gereken, -sadece sosyalistler ve Kürt seçmenlerin değil, Türkiye'de kendini temsil hakkını savunan tüm diğer kesimlerin- bu yaftalara karşı kendisini ve kendisini temsil hakkını açıkça ve cesurca savunmasıdır.

Zira onca tepkiye rağmen, Hatay'da ısrarla Lütfü Savaş'ı aday gösteren bir muhalefet anlayışı kaybetmeye çoktan mahkum olmuştur, çünkü halka kulaklarını tıkamıştır.

Kendisini CHP'nin veya ana muhalefetin dışında temsil etmek isteyen demokratik kesimler bu baskıya boynunu eğdikçe veya sessiz kaldıkça, bu yaftalama ve karalama kampanyası devam edecek.


Sosyalistler, bundan sonra kendilerini, -Art niyetli şekilde- "Oy bölmekle" suçlayanlara cevap vermeye dahi tenezzül etmemelidir ve yoluna devam etmelidir.

Ancak bu ülkede gerçekten AKP faktöründen dolayı endişelenen yurttaşlar tabii ki de var. Bu durumlarda sosyalistler kendilerini bu yurttaşlara ikna ettirmek için farklı yollar veya dil kullanmalılar. Çünkü burada gerçekten bir endişe var, art niyet yok.

İstanbul'da kendi sebeplerince Ekrem İmamoğlu'na oy verecek bir sosyaliste veya bir Kürt seçmene saygı duyulduğu kadar, kendisini temsil hakkını savunarak oy atmak istemeyen sosyalistlere ve Kürtlere de saygı duyulmalıdır, "Kripto AKP'li" yaklaşımı sergilenerek muhalif kesimden izole edilmemeli, ayrıştırılmamalıdır.

"Ama bak bu seçim son seçim, Bu seçim muhalefetin motivasyon seçimi" gibi klişeler son seçimle beraber tarihin çöplüğüne gitmiştir.